16 Mayıs 2012 Çarşamba

Reçete mi, Fatiha mı?


3 Temmuz şike sürecinin sonuna gelindiği bu günlerde Türk futbolu giderek içinden çıkılmaz bir sorun yumağı haline gelirken gerek sahalarda gerekse saha dışında yaşananlar tarihin sayfalarında kara bir leke olarak yer alacağa benziyor.
                                                                                                                                                       
Sürecin başından beri çözümün tek adresi olarak gösterilen Türkiye Cumhuriyeti başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Fenerbahçe sevgisini anlayabiliyorum ve bir yerde de takımını koruma içgüdüsü ile hareket etmesine hak da veriyorum fakat gelinen noktada yaptığı Trabzonspor düşmanlığının Fenerbahçe sevgisinin çok daha önüne geçtiği de gözlerden kaçmıyor.

UEFA’nın başkanı Platini ve genel sekreteri Infantino’nun defalarca yaptığı uyarılara rağmen kişilerle kurumları ısrarla ayırma talimatı veren sayın başbakan oluşturduğu yeni disiplin kurullarının bile temizleyemediği kirliliğin farkında değil olamaz. Çok sevdiği Fenerbahçe’sinin küme düşürülmesi gerekirken bırakın bu yönde adım atmayı hiç değilse şampiyonluğu çalınan Trabzonspor’un hakkını teslim edeyim deme ihtiyacı bile hissetmemiştir.

Sayın başbakan tarafından sağlanamayan ADALET duygusunun eksikliğini hisseden Trabzonspor taraftarının Fenerbahçe maçında sahaya attığı kartonlar ve maçın içindeki ırkçı provokatör Emre Belözoğlu’na isabet eden iki adet çakmak ( ki sahaya atılan hiçbir yabancı maddeyi onaylamıyorum ) sonucu Trabzon’u ve Trabzonsporluları asmaya dünden hazır olan İstanbul basınının iştahını kabartmış, başta NTV ve Lig TV olmak üzere dar ağacı kurulmuştu ki şampiyonun belirlendiği maçtan sonra yaşanan Kadıköy meyan muharebesi patlak verdi.

Savaş alanına çevrilen Şükrü Saraçoğlu stadı ve Kadıköy sokakları, PKK teröristlerini kıskandıracak bir görüntü oluşturmasına rağmen konu Trabzon olunca aslan kesilenlerin kuyruğunu sıkıştırıp köşeye çekildiği bir sürece dönüştü. Trabzonspor’a verilen dört maç ceza baz alındığında seneye Fenerbahçe’nin Bank Asya’da oynayacağı bütün iç saha maçlarının yanı sıra deplasmanda oynayacağı maçlara bile seyirci götürmemesi sağlanmalı.

Türkiye’de adaleti sağlamakla yükümlü kurumların yap boz tahtasına çevrildiği bir dönemde futbolda adaleti Avrupa’dan bekliyor olmak belki acı ama yadsınamaz bir gerçek aynı zamanda. Kim ne derse desin, hangi senaryoyu üretirse üretsin UEFA gerekeni yapacak ve Fenerbahçe’nin küme düşürülmesini sağlayacaktır. Bunun sonucu olarak da 2010-2011 sezonu şampiyonluğu çalınan Trabzonspor’un da kupası teslim edilecektir.

Sayın başbakan UEFA’nın muhtemelen ay sonunda verecek olduğu reçeteyi kabul eder ve uygulanmasını sağlarsa ölmek üzere olan Türk Futbolunun uzun bir tedavi süreci sonrası ayağa kalkma ihtimali belirir, aksi bir durumda ise Türk Futbolu için söylenecek olan tek söz; el Fatiha…

9 Mayıs 2012 Çarşamba

UEFA Disiplin Komitesine Yazı


                                                                                                                             09.05.12

To the UEFA Discipline Committee;

Dear Sirs,

Please read the translation of Turkish Prime Minister Recep Tayyip Erdogan’s speech below regarding the match fixing decision that Turkish Football Association Discipline Committee announced the other day…

‘I am a member of Fenerbahce SK congress. I am beyond being an ordinary supporter…’
‘In democracies, you must penalise real persons, not the cooperations (clubs)…’
‘Penalising clubs is punishing millions of suppoerters of that club…’

I would like to ask some questions to yourselves at this stage and would like you to consider the answers before you give your decision regarding Turkish Football overall.

1.       Is not this speech a proof of political intervention on football and a direct influence on the decision made regarding match fixing investigation?
2.       If you leave Fenerbahce SK unpunished, does not that mean you punish millions of other supporters and their clubs?
3.       How about Trabzonspor and their supporters’ rights and their championship which was stolen by Fenerbahce SK last season?
4.       Is not this speech a proof that the Turkish Prime Minister trying to save his club from relegation by obstructing the discipline committees giving the right decision?
5.       How can you expalain the change of Turkish Football Association and its discipline bodies during the investigation?
6.       Even though there is a big difference between the first and second Ethical Committee reports, both reports underline that Fenerbahce SK management members and players of some other teams were involved in several match fixing activities .
7.       Despite Mr. Platini and Mr. Infantino warned Turkish Authorities several times not to change the discipline code 58, the Turkish FA changed it without asking the clubs. If you also remember all clubs refused to change this code at the last congress of Turkish FA.



I know that discipline procedure of UEFA is clear regarding match fixing and political intervention. As a Turkish citizen and a football fan I request you to take responsibility no later than today and follow your  discipline procedure to finilase the chaos in Turkish football.

Best regards,

Ender Kuyumcu



                                                                                                                                             09.05.12

UEFA Disiplin Komitesine;

Sayın Baylar,

Lütfen başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın TFF Disiplin Komitesi’nin vermiş olduğu şike kararıyla ilgili konuşmasının tercümesini okuyunuz.

‘ Ben Fenerbahçe SK kongre üyesiyim ve sıradan bir taraftarın çok ötesindeyim…’
‘Demokrasilerde gerçek kişileri cezalandırmalısınız, tüzel kişileri (kulüpleri) değil…’
‘Kulüpleri cezalandırmak onların milyonlarca taraftarını da cezalandırmaktır…’

Bu aşamada size bazı sorular sormak istiyorum ve Türk futbolu hakkında karar vermeden önce de bunları düşünmenizi rica ediyorum.

1.       Bu konuşma futbola siyasi müdahalenin ve şike kararı üstünde etkinin kanıtı değil midir?
2.       Eğer Fenerbahçe SK’nü cezasız bırakırsanız bu diğer kulüpleri ve onların milyonlarca taraftarını cezalandırmak değil midir?
3.       Peki ya Trabzonspor ve onun milyonlarca taraftarının hakları ve geçen sene Fenerbahçe SK tarafından çalınan şampiyonlukları?
4.       Bu konuşma başbakanın kendi kulübünü küme düşürmemek adına disiplin komitesinin doğru karar vermesini engellediğinin kanıtı değil midir?
5.       Soruşturma sürerken TFF’nin ve kurullarının değiştirilmesini nasıl açıklarsınız?
6.       Birinci ve İkinci Etik Kurulu raporlarında büyük fark olmasına rağmen, her iki rapor da Fenerbahçe SK yöneticilerinin ve bazı takım futbolcularının bir çok maçta şike yaptığının altını çizmektedir.
7.       Sayın Platini ve Sayın Infantino’nun Türk yetkililerini defalarca 58. Maddeyi değiştirmemeleri yönünde uyarmasına rağmen TFF bu maddeyi değiştirmiştir. Eğer hatırlarsanız TFF’nin son kurulunda bütün kulüpler 58. Maddenin değişmesini ret etmişlerdi.

UEFA disiplin uygulamalırında siyasi müdahale ve şike ile ilgili yaptırımların açık olduğunu biliyorum ve bir Türk vatandaşı ve futbolsever olarak sizden bu günden geç olmamak kaydıyla sorumluluk almanızı ve disiplin talimatnamesinizi uygulayıp Türk futbolundaki kaosa son vermenizi talep ediyorum.

Saygılarımla,
Ender Kuyumcu


Önemli Not : Yukarıdaki Türkçe açıklamasını yazdığım İngilizce metni kendi adınızla aşağıdaki adreslere mail olarak gönderebilirsiniz.

discipline@uefa.ch; info@uefa.com; contact@uefa.com; eac-info@ec.europa.eu, gianni.infantino@uefa.ch; michel.platini@uefa.ch

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Platini'yi Göreve Çağırıyoruz!!!


Dear Mr. Platini,

This might be the hardest one of the several complain letters I wrote to yourself regarding the match fixing scandal in Turkey.

The verdict that the Discipline Committee announced today is a disgrace to Turkish fooball and a solid proof of political interfere on the decision made.

Despite the fact that two different Ethical Committee reports announced regarding the match fixing investigation underlining that Fenerbahçe SK was involved with several match fixing activities Turkish Football Federation and the Discipline Committee invented a solution undermining the intelligence of yourself and all Turkish citizens.

I must say that I am disgusted with a decision that bans members of Fenerbahçe SK management and the players of the teams that they have given bribe to, but not the Fenerbahçe SK.

I call yourself and all UEFA Discipline Committees on duty and act strictly on this matter and ban Turkey from all competitions unless they change this unfair decision. As head of European Football I request you take responsibility on this case and bring justice to Turkish Football before it is too late.

Yours Truly,

Ender Kuyumcu


Sayın Platini,

Bu size Türkiye’deki şike skandalı ile ilgili yolladığım bir çok şikâyet mektubunun en zoru olabilir.

Bugün Disiplin Komitesi’nin açıklamış olduğu karar Türk futbolu adına bir utanç kaynağıdır ve bu kararın siyasi müdahale sonucunda alındığının da açık ve net kanıtıdır.

İki ayrı Etik Kurulunun Şike soruşturması kapsamında Fenerbahçe SK’nün bir çok maçta şike yaptığını bildiren raporuna rağmen Türkiye Futbol Federasyonu ve Disiplin Kurulu sizin ve tüm Türk vatandaşlarının zekâsını küçük gören bir karar icat etmişlerdir.

Fenerbahçe SK yöneticilerini ve şike yaptıkları ve teşvik verdikleri takımların oyuncularını men eden fakat Fenerbahçe SK’ne hiçbir ceza vermeyen bu kararın mide bulandırıcıo olduğunu da söylemek zorundayım.

Sizi ve UEFA Disiplin Kurullarını göreve çağırıyorum ve bu konuda taviz vermemenizi ve eğer haksız karar değiştirilmezse Türkiye’yi bütün müsabakalardan men etmenizi talep ediyorum.

Saygılarımla

Ender Kuyumcu


Önemli Not : Yukarıdaki Türkçe açıklamasını yazdığım İngilizce metni kendi adınızla aşağıdaki adreslere mail olarak gönderebilirsiniz.

discipline@uefa.ch; info@uefa.com; contact@uefa.com; eac-info@ec.europa.eu, gianni.infantino@uefa.ch; michel.platini@uefa.ch